Bir matematikçi ve fizikçi fakültenin dinlenme salonun da oturup kahvelerini yudumlarken bakarlar ki, kahve makinesi tutusmus, fizikçi hemen kosarak eline aldıgı kovayı doldurarak atesi söndürür.İkinci gün olacak ya aynı olay tekrar vuku bulur. Bunun üzerine matematikçi kosar kovayı alır getirir ve fizikçinin eline tutusturarak problemi daha önce çözümlenmis olanına indirger.
YANGIN
Bir mühendis, bir fizikçi ve bir matematikçi bir oteldedir. Derken mühendis burnuna gelen duman kokusuyla uyanır, hole çıkar, bir de bakar ki bir yangın var. Eline geçirdigi bir kovaya su doldurarak yangını söndürmeye çalısır. Daha sonra fizikçi uyanır, aynı yangını görür ve yangın hortumunu bulur ve baslar hesap yapmaya; su basıncı, alevin siddeti, aradaki mesafe falan derken hesaplara göre yangının sönmeyecegi ortaya çıkar ve yatagına geri döner. Daha sonra matematikçi kalkar kokunun etkisiyle ve hole kosar bir de baksın yangın var. Derken çözüm aramaya koyulur. Derken yangın hortumunu bulur ve “çözümü buldum” diye bagırarak yatagına geri döner.
TANIMLAR
Matematik, 50% formüllerden, 50% ispatlardan, 50% de hayal gücünden olusur! Matematikçiler üçe ayrılırlar; saymasını bilenler, saymasını bilmeyenler!Eski matematikçiler hiç bir zaman ölmezler, sadece bazı fonksiyonlarını kaybederler.
VARSAYALIM

ÜÇGENİN TANIMI
İlkokulda, matematik dersinde ögretmen üçgenin alanını,çocuklara su sekilde ögretmis: Bir üçkenarlının alanı, yatayımı ile diklesiminin vurusumunun, ikiye bölümüdür. Çocuk bunu güzelce ezberlemis.
Aksam babası evde sormus:
- Bu gün okulda ne ögrendiniz?
- Matematik dersinde, bir üçkenarlının alanını ögrendik babacıgım.
- Ya öyle mi, peki nasıl ögrendiniz?
- Bir üçkenarlının alanı, yatayımı ile diklesiminin vurusumunun, ikiye bölümüdür.
- Yavrum, yanlıs ögretmisler size. Dogrusu : Bir üçgenin alanı, tabanı ile yüksekliginin çarpımının yarısına esittir.O sırada, bir yandan gazetesini okuyan, bir yandan da torunuyla oglunun konusmasını dinleyen dede, dayanamayıp söze girmis :İkinizin de tanımı yanlıs! Bir müsellesin mesaha-i sathiyesi,kaidesiyle irtifaının hasıl-ı darpının nısfına müsavidir.
KAÇ KİŞİ VAR?
Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir biyolog bir kafeye oturmus karşıdaki eve bakarlarken eve iki kisi girdigini görürler. Bir müddet sonra evden üç kisi çıktıgını gördüklerinde olayı şu şekilde yorumlarlar:
Fizikçi: Gözlem hatası yaptım.
Biyolog: İçerde ürediler.
Matematikçi: Eve bir kişi daha girerse içerde hiç kimse kalmayacak.
İSKOÇ KOYUNLARI
Bir mühendis, bir fizikçi ve bir matematikçi İskoçya'da trenin penceresinden bakarken siyah bir koyun görürler, mühendis hemen atılır:
- 'İskoçya'daki tüm koyunlar siyah.' der. Fizikçi söze karısır:
- 'İskoçya'daki bazı koyunlar siyah.' der ve matematikçi son noktayı koyar:
- 'İskoçya'da en az bir tarafı siyah olan en az bir tane koyun vardır.'
Ünlü bir filozof dilbilim üzerine bir konusma yapıyordu. Çifte olumsuzlamanın bazı dillerde olumlu bir anlamı varken bazılarında olumsuz bir anlama yol açtıgını henüz belirtmis ve fakat çifte olumlamanın hiçbir dilde olumsuz bir anlam ortaya çıkartmadıgını anlatmaya baslamıstı ki, arkalardan onu dinlemeye gelmis ünlü bir matematikçinin sesi duyuldu:
- Tabi, tabi!..
Hesap
- Bakkal amca!... kilosu 525 liradan 7 kilo şeker, 630 liradan 11 kilo pirinç, 280 liradan 9 kilo un kaç lira eder?
- O kadar ağır yükü nasıl götüreceksin evladım?
- Sen ağırlıklarına bakma amca, fiyatlarının toplamını söyle. Bu benim matematik ödevim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder